Beton, Betonarme ve Kalıp
Cihat UYSAL, Mimar Yüksek Mühendis
Önce, eski bilgilerimizi tazeleyelim. Kagir yani taş ve tuğla gibi malzemeler tarih boyunca uygarlıkların en yaygın kullanılan, kalıcı temel yapı gereçleri oldu. Kemer, tonoz ve kubbe ile de erişebilecekleri en üst biçimlenme düzeyine dönüştü. Bu yapılarda olası çekme gerilmeleri ağırlık kubbesi, payanda kemer, çelik çember, kemer çelik çekme çubuğu gibi elemanlarla dengelendi ya da engellendi. Örneğin ülkemizde yapı konsolları yirminci yüzyıla kadar ancak döküm, çelik profil ya da ahşap ile oluşturulabiliyordu.
Betonarme, böyle bir sorunu aşarak yapı üretiminde adeta devrim yarattı. Beton gibi basınç dayanımı yüksek malzeme ile çelik gibi basınç dayanımı yüksek bir malzemenin birbirine yapışması (aderans) ve ısı genleşme katsayılarının birbirine çok yakın olması bu iki malzemenin bir arada kullanılabilmesini sağladı. Betonun donatıyı sarması çeliğin gerek paslanmaya (korozyon) suya karşı gerekse yangına karşı direncini arttırmaktadır. Betonun oluşumu sırasında meydana gelen büzülme çatlakları betonun kullanım ömrü ile ilgili en önemli sorunudur. Bu sorun ülkemizde betonarmenin yaygınlaştığı yıllar üzerinden epeyce bir süre geçtiği dikkate alındığında bundan böyle artarak sürecektir. Köprü, viyadük, baca ve benzeri birçok önemli mühendislik yapısının bu gözle yeniden denetlenmesi gereklidir. Çatı akmadan çatıya çıkmayan bir geleneğe sahip olduğumuz gözden uzak tutulmamalıdır.
Betonarme olan bir taşıyıcı yapı elemanında iç kuvvetler, betonarmeyi oluşturan beton, çelik ve agreganın deformasyon özelliklerine bağlı olarak değişim gösterir. Bu nedenle, bu malzemelerin akma, kopma, kırılma gibi özelliklerinin ayrı ayrı bilinmesinden sonra betonarme yapı ögelerinin davranışı anlaşılabilir. Ve de en gerçekçi değerlendirme betonarme yapı ögesi üzerinde yapılan deneyler ışığında edinilen bilgilerle yapılan hesaplama yöntemleri ile olmaktadır. Örneğin, donatı aralığı, çapı, bükme yarıçapı ve benzeri verilere böyle erişilebilir.(*)
Ülkemizde betonarme yapıların yaygın üretimi ne yazık ki onun beton üretim kalitesinin aynı yaygınlıkta gerçekleştirilmesini sağlayamamıştır. Betonarme yapılarda yaygın olarak karşılaşılan bir çok sorun bu kapsamdadır. Betonarme yapı tasarımı ve hesap hataları da eğitim sisteminde de sorunun çözümünün yeterince yaygınlaştırılamadığının bir göstergesidir. Betonarmeyi oluşturan malzemelerin niteliği ile betonun üretilerek kalıba yerleştirilmesi ve bakımı ise yeterince önemsenmemektedir. Bu durumu depremlerin yarattığı sonuçlardan anlayabiliriz. Ve de durum böyle iken deprem şartnamesinin kısıtları değiştirilerek daha iyi yapı üretilmesi öngörülmektedir. Bu yapılan, sorunları ceza ile çözümlemeye benzemektedir ve de yeterince tartışılamadığının göstergesidir.
Beton ve betonarme yapı üretiminin yaygınlaşması, tüm dünyayı sarması ile birlikte üretim süreci de büyük bir değişim geçirdi. Çimento ve beton büyük bir üretim sektörüne dönüştü. Betonarme yapının bileşenlerinin çimento, çelik ve agrega (kum-çakıl) olması, Beton veya betonarme kalıp sistemleri betonu biçimlendiren gereçlerdir. Kalıp yüzey elemanı olarak beton ve betonarmenin kullanılmaya başlaması ile birlikte yaygın olarak ahşap kullanılmıştır. Ahşap erişilmesi ve işlenebilmesi kolay, sıvanabilir bir yüzey bırakan, hafif bir malzeme olduğu için kullanımda varlığını günümüze kadar sürdürmüş ve sürdürmektedir. Beton ve betonarme yapı sistemlerinin olanakları onun üretimi sırasındaki sorunları ihmal edilir bir konuma itmiştir. Oysa, beton üretimi çok özel koşulları olan bir süreçtir. Günümüzde beton kalitesinde erişilen düzey beton üretim sürecinin daha da iyi bilinmesini gerektirmektedir. Bu nedenle, beton ve betonarme kalıpları her gün biraz daha geliştirilmekte ve çeşitlenmektedir.
Betonun istenilen dayanıma erişinceye kadar korunmasında en önemli gereç kalıptır. Kalıpların betonun ağırlığını, kalıba yerleştirme sırasında gelecek darbe ve titreşimleri, oluşan hidrostatik basıncı, servis yüklerini, malzeme ve donatı yerleştirirken oluşacak dinamik yüklere dayanması gerekir. Jöle halinde henüz sertleşmemiş betona kendisini taşıyıncaya kadar herhangi bir kuvvet uygulanmaması gerekir. Diğer yandan kalıp sisteminin de sökülmesi sırasında güvenli ve kolay sökülmesinin sağlanması hem yapıyı tasarlayanın hem de kalıbı üretenin çözümlemesi gereken bir konudur.
(*)Dr. Müh. Kemal Özden’in 1978 yılı İTÜ yayını “Betonarme I” adlı kitaptan özetlenmiştir.
©Yapı Dünyası Dergisi 2006 Sayı: – de yayımlanmıştır.