Yapı Malzemeleri Yönetmeliği ve CE İşaretlemesindeki Son Gelişmeler
29.04.1997 tarih ve 22974 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 97/9/196 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Avrupa Birliği (AB) Teknik Mevzuatı çerçevesinde AB’nin 89/106/EEC sayılı Yapı Malzemeleri Direktifinin uyumlaştırılması çalışmalarını yürütmek üzere Bakanlığımız Koordinatör kurum olarak belirlenmiştir.
Bu bağlamda Yapı Malzemeleri Yönetmeliği 08.09.2002 tarih ve 24870 sayılı Resmi Gazetede yayımını müteakip 21 ay sonra yürürlüğe girmek üzere yayımlanmıştır. Ancak ülkemizde uygunluk değerlendirmesi alt yapısındaki eksiklik ve Avrupa Komisyonu ile uygulamaya dönük olarak yaşanan sıkıntılardan dolayı geçiş süreleri ön görülmüş ve Yönetmeliğin nihai olarak mecburi uygulama tarihi 01.01.2007 olarak karara bağlanmıştır.
Geçiş sürelerinin tanınmasında yatan temel etken, ülkemizde “CE” belgelendirmesi yapacak onaylanmış kuruluşların Avrupa Birliği Komisyonu tarafından tanınmamasıdır. Bu süreç içerisindeki çalışmalar neticesinde, 15.05.2006 tarihinde yürürlüğe giren 1/2006 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı (OKK) yayımlanmıştır. Buna göre Avrupa Birliği ile, ülkemizin mevzuat uyumu kararının alındığı alanlarda Onaylanmış Kuruluş görevlendirmesi ve Avrupa Birliğine üye ülkelerdeki Onaylanmış Kuruluşlar ile eşit haklarda olmaları karara bağlanmıştır. Mevzuat uyumu kararının alınmasında ise Gümrük Birliği Ortak Komitesi görevlendirilmiştir.
Avrupa Birliği Komisyonu İşletmeler Genel Müdürlüğü İnşaat Birimi tarafından uyumuna dair olumlu görüş alınmış olan Yapı Malzemeleri Yönetmeliğine ilişkin Gümrük Birliği Ortak Komitesi deklarasyonunun yayımlanması ise diğer Bakanlıklar yetkisindeki Yönetmeliklerle birlikte paralel bir husus olup 2006 yılı bitmeden diğer Yönetmeliklerin uyumlarının sonuçlanması ve yayımlanması beklenmektedir.
Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK), Avrupa Akreditasyon Kurumu (EA) ile Çoklu Tanıma Anlaşmasını (MLA) imzalamıştır. Bununla birlikte karşılıklı tanınma mekanizması teknik bir alt yapıya kavuşmuş ve şu aşamadan itibaren Onaylanmış Kuruluş olmak amacıyla Bakanlığımıza başvuruda bulunacak olan adaylar, TÜRKAK ile yapılan protokol gereği incelemeye tabi tutulacak ve yeterli görülen kuruluşlar Bakanlık tarafından görevlendirileceklerdir. TÜRKAK tarafından incelemesi yapılan kuruluşların başında Kalite Güvence Sistemi İktisadi İşletmesi (KGS) ve Meyer Yön. ve Belg. Hiz. Ltd. Şti gelmektedir. Ayrıca Türk Standartları Enstitüsü (TSE) ve Kalite Çevre Kurulunun (KÇK) Avrupa Akreditasyon Kurumu tarafından incelemeleri tamamlanmış ve olumlu sonuçlanmıştır.
Tüm bu gelişmelere rağmen onaylanmış kuruluş adaylarımızın faaliyete başlamaları için kesin tarih halen belirlenmemiştir. Zira, 2007 yılının Ocak ayında kuruluşlarımızın faaliyete başlamaları beklenmektedir ancak bu tarih itibariyle gerekli bürokrasinin gecikmesi sebebiyle faaliyette bulunamama durumları da kesinlikle göz ardı edilmemelidir. Onaylanmış kuruluş adaylarının, Yapı Malzemeleri Yönetmeliği’nin yürürlüğe giriş tarihine kadar resmiyet kazanamaması durumu Yönetmelik kapsamına giren malzeme grupları için “CE” işaretlemesi aranmayacağı anlamına gelmemektedir.
Kapsam dahilindeki her malzemenin üreticisi, piyasaya güvenli ürün arz etmek mecburiyetindedir. İlgili mevzuatta, güvenli ürün, kullanım süresi içerisinde, normal kullanım koşullarında risk taşımayan veya kabul edilebilir ölçülerde risk taşıyan ve temel gerekler bakımından azami ölçüde koruma sağlayan ürün olarak açıklanmaktadır. Yapı Malzemeleri yönetmeliği yürürlüğe girdiği tarihten itibaren kapsamına giren her ürün ilgili teknik düzenleme ve şartnamesine uygun olarak üretilmelidir. İlgili teknik düzenleme ve şartnamesine uygun olarak üretilen ürün güvenli ürün olarak kabul görür ve 4703 sayılı Kanun gereği üreticinin ürününü piyasaya arz edebilmesi için “CE” işaretlemesi yaparak ürününün güvenli ürün olduğunu belgelendirmesi gerekmektedir.
01.01.2007 tarihinden itibaren yönetmelik kapsamına giren malzeme gruplarına yapılacak Piyasa Gözetimi ve Denetimi faaliyetlerinde ürün üzerinde “CE” işaretlemesi aranacak , tespit edilen usulsüzlükler yayımlanan “Yapı Malzemelerinin Piyasa Gözetimi ve Denetimine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ” ve “4703 Sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun” maddeleri uyarınca uyarı ve para cezaları ile cezalandırılacaklardır. Ancak hassasiyetle üzerinde durulması gereken nokta, Yapı Malzemesi Üreticilerinin uygunluk teyit sistemlerini kontrol ettikten sonra sistemleri gereği bir onaylanmış kuruluşa ihtiyaç duyuyorlarsa, vakit kaybetmeden onaylanmış kuruluş adaylarımıza müracaatlarını yapmaları gerekliliğidir. Belgelendirilmeleri adına gerekli adımlarını atmış olan üreticilere, hatta bunu ilgili kuruluşlardan aldıkları deney raporları ile hazırladıkları Teknik Dosya marifeti ile ortaya koyabilirler ise Bakanlığımız uyarı cezaları ile bu geçiş sürecinden minimum seviyede etkilenilmesi öngörülmektedir.
Böyle bir uyarı üreticilerimizi ulusal kuruluşlarımızla çalışmaktan geri bırakmamalıdır. Zira Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği 08.06.2004 tarihinden itibaren Onaylanmış Kuruluşların faaliyete girmesi için çok çaba harcanmış ve Bakanlığımız tarafından desteklendiği ortaya konmuştur. Tüm bu durumlara Bakanlığımız kadar üreticilerimizin de özen göstermesi, Bakanlığımızın çabalarının karşılıksız kalmaması açısından son derece önemlidir..
Son günlerde sektörde oluşan kanıya göre, asfalt ve bileşenleri, kapı, pencere ve pek çok prekast yapı elemanları gibi ürünlerin şantiyede hazırlanıp yapı işlerinde kullanıldığı dolayısı ile piyasaya arz edilmediği bu sebeple CE işaretine gerek duyulmadığı, Yapı Malzemesi Yönetmeliği kapsamı dışında olduğu gibi bir sonuç ortaya çıkmıştır. Bu hususta AB Komisyonu İşletmeler Genel Müdürlüğü İnşaat Birimi tarafından da çeşitli vesilelerle bu görüş ifade edilmiştir. Ancak unutulmaması gereken husus şudur, AB Komisyonu, Yapı İşlerinin nasıl yapılacağını düzenlememektedir. Bu alanda ulusal mevzuatlarımız geçerlidir. Ulusal mevzuatlarımız gereği olarak ise yapı işlerinde kullanılan malzemelerin Türk Standartlarına uygun olması gereği ve bunun belgelendirilmesi önem arz etmektedir. Dolayısı ile yapı işinde (örneğin yapı denetim mevzuatında olduğu gibi) kullanılan malzemenin deney ile uygunluğu ortaya konur ya da belgesi ibraz edilmek suretiyle uygunluğu tespit edilir. Müteahhitlerimiz yapı işlerinde kullanılan tüm malzemeyi şantiye de alınan numuneleri test ettirerek mi uygunluğunu kanıtlamak isterler yoksa daha önce alınmış belgeler üzerinden mi? Bu husus kendileri tarafından değerlendirilecek bir noktadır. Ancak hiçbir kontrol olmadan ürünlerin yapı işinde kullanılması akla getirilmemelidir.
©Yapı Dünyası Dergisi 2006