Deprem Haritaları
Bülent ÖZMEN, Gazi Üniversitesi, Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi
Türkiye’de Cumhuriyetin kuruluşundan sonra Deprem zararlarının azaltılmasına yönelik çalışmaları kapsayan ilk yasa 22 Temmuz 1944 tarihinde “Yersarsıntılarından Evvel ve Sonra Alınacak Tedbirler Hakkında Kanun” adı altında yürürlüğe girmiştir. Bu kanun; Türkiye’de deprem tehlikesi ve riskinin belirlenmesi ve deprem zararlarının azaltılması konusunda, merkezi ve yerel düzeylerde nasıl örgütlenileceğini, yerleşme ve yapılaşmaların nasıl denetleneceğini belirleyen ilk yasal düzenlemedir. 4623 sayılı bu yasanın birinci maddesi gereğince Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlıkları tarafından eldeki mevcut verilerden yararlanarak 1945 yılında ilk resmi “Yersarsıntıları Bölgeleri Haritası” ve buna paralel olarak da “Deprem Yönetmeliği” hazırlanmıştır.
Gerek mühendislik sismolojisindeki gelişmeler, gerekse tektonik ve sismo-tektonik bulguların ve deprem kayıtlarının artması nedeniyle Deprem Bölgeleri Haritaları (1945, 1947, 1963, 1972 ve 1996) ve Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkındaki Yönetmelikler (1940, 1947, 1949, 1953, 1961, 1968, 1975, 1996, 1997, 1998 ve 2007) bir çok kez değiştirilmiştir. 2007 yönetmeliği mevcut yapıların güçlendirme kurallarını da içerecek şekilde ve Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik başlığı ile yayınlanmıştır. Prof. Dr. Süleyman PAMPAL ve Bülent ÖZMEN tarafından hazırlanmış olan “Türkiye’nin Deprem Gerçeği Deprem Bölgeleri Haritaları ve Deprem Yönetmeliklerinin Tarihsel Gelişimi” isimli kitapla resmi olarak yürürlüğe girmiş tüm deprem bölgeleri haritaları ve deprem yönetmelikleri bir araya getirilmiş ve kitabın ekinde verilen CD ile de bulunduğunuz yerin 1945, 1947, 1963, 1972 ve 1996 deprem bölgeleri haritasında hangi dereceli deprem bölgesinde bulunduğunu öğrenme ve binanın yapım tarihini girerek hangi yönetmeliğe göre yapılması gerektiğini öğrenme mümkün hale getirilmiştir.
Bu çalışma ile 1945 yılında yayımlanmış olan ilk resmi deprem bölgeleri haritasından başlayarak günümüze kadar değişik tarihlerde yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunan haritalar hakkında bilgiler vermek ve haritaların geçirdiği evrelerin daha iyi anlaşılabilmesine katkıda bulunmaya çalışılmıştır.
1945 Yersarsıntısı Bölgeleri Haritası: Bakanlar Kurulu’nun 12.07.1945 gün ve 3/2854 sayılı kararıyla “Yersarsıntısı Bölgeleri Haritası” adı altında 1/2.000.000 ölçekli olarak yürürlüğe girmiştir (Pampal ve Özmen, 2007). Bu haritaya göre ülkemiz;
– Büyük hasara uğramış bölgeler,
– Tehlikeli yersarsıntısı bölgeleri ve
– Tehlikesiz bölgeler olmak üzere üç bölgeye ayrılmıştır.
Harita;
a) Son yıllar içinde meydana gelmiş olan depremlerden elde olunan ve Bayındırlık Bakanlığında mevcut olan bilgiler,
b) Maden Tetkik ve Arama Enstitüsünce hazırlanmış bulunan Türkiye jeoloji haritası,
c) Maden Tetkik ve Arama Enstitüsünce hazırlanmış bulunan Türkiye tektonik haritası,
d) İstanbul Üniversitesi Jeoloji Enstitüsündeki mevcut bilgiler,
e) İstanbul Rasathanesi Müdürlüğünde bulunan mevcut bilgiler ve
f) Bu güne kadar memleketimiz depremleriyle ilgili her türlü yayınlardan yararlanılarak Bayındırlık ve Milli Eğitim Bakanlıklarınca teşkil edilen komisyon tarafından hazırlanmıştır (Sayarı vd., 1945).
Ancak bu tarihten sonra haritada tehlikesiz bölge olarak gösterilmiş olan Van ilinde, birbiri ardından bir takım şiddetli depremler meydana gelmiş ve yapıların ağır hasar görmesine neden olmuştur. Bu nedenle haritayı hazırlayan komisyon tarafından hazırlanan rapor doğrultusunda, Van merkez ilçesiyle Gevaş ilçesinin tamamının ve Gürpınar ilçesinin bir kısmının tehlikeli yersarsıntıları bölgesinin içine alınması Bakanlar Kurulunca 18.4.1946 gün ve 3/4058 sayılı kararıyla kararlaştırılmıştır.
1947 Yersarsıntısı Bölgeleri Haritası: İlk haritanın hazırlanmasından bu yana geçen zaman içinde yapılan etüdler sonucunda, bu haritada çok şiddetli yersarsıntısı bölgelerini gösteren sınırların geniş tutulduğu ve bu sınırların daha küçük ve dar sahalar içine alınması gerektiği yönünde hazırlanan rapor doğrultusunda, Bakanlar Kurulu’nun 20.12.1947 gün ve 3/6739 sayılı kararıyla “Yersarsıntısı Bölgeleri Haritası” adı altında 1/2.000.000 ölçekli olarak yürürlüğe girmiştir (Pampal ve Özmen, 2007).
Bu haritaya göre ülkemiz;
– Birinci derecede yersarsıntısı bölgeleri,
– İkinci derecede yersarsıntısı bölgeleri ve
– Tehlikesiz bölgeler olarak üç bölgeye ayrılmıştır.
Haritaya “İstanbul bölgesi ikinci derecededir. Ancak, İstanbul şehrinin jeolojik detay haritası yapılıncaya kadar 500 000 liraya giren özel ve resmi her türlü inşaatların arsası, İstanbul Üniversitesi Jeoloji Enstitüsü tarafından tetkik edilecektir” şeklinde bir dipnot eklenmiştir.
1948 yılında; yersarsıntısı sınırlarında bir değişiklik yapılmaksızın haritanın lejandında ufak değişiklikler yapılarak yine 1/2.000.000 ölçekli olarak fakat iki parça halinde ve farklı renkte yeniden basılmıştır. Harita zaman içinde aşağıdaki değişikliklere uğramıştır.
1947 yılı tarihli haritadan İstanbul bölgesi hakkında yazılı olan dipnotun çıkarılarak yerine “İstanbul bölgesi ikinci derecededir. Ancak çürük araziye yapılacak inşaat için denetleyici dairenin onamasıyla birinci derece şartları uygulanabilir” kaydının konulması Bakanlar Kurulunun 4.3.1949 gün ve 3/8815 sayılı kararıyla kararlaştırılmıştır.
24.02.1951 tarihli ve 7743 sayılı Resmi Gazete’de İzmir, Bursa, Bingöl, Bitlis ve Elazığ deprem bölgelerinde değişiklik yapılması ile ilgili kararı yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Çanakkale ilinin Yenice, Biga ve Çan ilçelerinin ikinci derece yersarsıntısı bölgelerine ithali Bakanlar Kurulunun 13.07.1953 gün ve 4/1028 sayılı kararıyla kararlaştırılmıştır.
1963 Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası: 22 Temmuz 1944 tarihinde yayımlanan 4623 sayılı yasa gereğince Bayındırlık ve Milli Eğitim Bakanlıkları ile birlikte hazırlanmakta olan yersarsıntısı haritaları, 15.05.1959 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren “Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun” gereğince Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca hazırlanmaya başlanmıştır.
Bakanlar Kurulu’nun 05.04.1963 gün ve 6/1613 sayılı kararıyla “Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası” adı altında 1/2.000.000 ölçekli olarak yürürlüğe girmiştir (Pampal ve Özmen, 2007).
Bu haritaya göre ülkemiz;
– Birinci derece deprem bölgeleri
– İkinci derece deprem bölgeleri
– Üçüncü derece deprem bölgeleri
– Tehlikesiz bölgeler
olmak üzere dört bölgeye ayrılmıştır. Eski haritaların hazırlanması için kullanılan bilgilerin yanı sıra 1952 yılında N.Pınar ve E.Lahn tarafından hazırlanan ve Bayındırlık Bakanlığınca yayımlanan “Türkiye Depremleri İzahlı kataloğu” ve 1959 yılında İTÜ Sismoloji Enstitüsünce S.Omote ve M.İpek tarafından hazırlanmış olan “Türkiyenin Sismisitesi” isimli kitabı, MTA tarafından hazırlanmış olan jeoloji ve tektonik haritaları ve Bayındırlık Bakanlığının kuruluşundan itibaren depremle ilgili yapmış olduğu çalışmalardan faydalanılarak hazırlanmıştır (Tabban, 1970a).
1972 Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası: Bakanlar Kurulu’nun 23.12.1972 gün ve 7/5551 sayılı kararıyla Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası adı altında 1/1.850.000 ölçekli olarak yürürlüğe girmiştir (Pampal ve Özmen, 2007). Bu haritaya göre ülkemiz;
– Birinci derece deprem bölgeleri (IX veya daha büyük şiddetteki depremlerin olduğu veya olabileceği yerler)
– İkinci derece deprem bölgeleri (VIII şiddetindeki depremlerin olduğu veya olabileceği yerler)
– Üçüncü derece deprem bölgeleri (VII şiddetindeki depremlerin olduğu veya olabileceği yerler)
– Dördüncü derece deprem bölgeleri (VI şiddetindeki depremlerin olduğu veya olabileceği yerler)
– Tehlikesiz bölgeler
olmak üzere beş bölgeye ayrılmıştır. Harita hazırlanırken; deprem haritalarının hazırlanmasında ortak yöntemleri saptamak amacı ile 1964 Paris hükümetler arası Sismoloji ve Deprem Mühendisliği toplantısında deprem bölgeleri haritasının hazırlanmasına temel teşkil edecek kaynaklar olarak belirlenen a) Deprem Katalogları, b) Episantr Haritaları, c) Hissedilen maksimum şiddet haritaları ve d) Sismo-Tektonik haritalar temel kaynak olarak kullanılmıştır. 1968 Strasbourg Avrupa Sismoloji Komisyonunun tavsiyelerine uyularak da tehlikeli bölgelerin sınıflaması yapılmıştır. Bazen bölgenin tektoniği, jeolojisi, deprem riski ve binaların ekonomik ömürleri gibi konular göz önüne alınarak bazı bölgelerde şiddet artırıcı veya azaltıcı faktör olarak kullanılmışlardır. Ayrıca harita üzerinde tehlikeli bölgeleri ayıran sınırların uygulamada kolaylık sağlamak amacı ile kasaba merkezi hangi bölgede ise mülki sınırları ile birlikte o bölgeye dahil olması gerektiği benimsenmiştir (Tabban, 1970b).
1996 Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası: Bakanlar Kurulu’nun 18.04.1996 gün ve 96/8109 sayılı kararıyla Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası adı altında 1/1.800.000 ölçekli olarak yürürlüğe girmiştir. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından yayımlanan bu harita ilk dört haritadan farklı olarak olasılık yöntemleri ve yer ivmeleri esas alınarak hazırlanmıştır. Harita ülkemizde gelecekteki 50 yıl içerisinde %90 ihtimalle aşılmayacak yer ivmelerini göstermektedir. Bu haritaya göre ülkemiz;
– Birinci derece deprem bölgeleri (yer ivmesinin 0.40 g ve daha büyük olacağı bölgeler)
– İkinci derece deprem bölgeleri (yer ivmesinin 0.30 – 0.40 g arasında olması beklenen bölgeler)
– Üçüncü derece deprem bölgeleri (yer ivmesinin 0.20 – 0.30 g arasında olması beklenen bölgeler)
– Dördüncü derece deprem bölgeleri (yer ivmesinin 0.10 – 0.20 g arasında olması beklenen bölgeler)
– Beşinci derece deprem bölgeleri (yer ivmesinin 0.10 g den küçük olması beklenen bölgeler)
olmak üzere beş bölgeye ayrılmıştır.
Ülkemiz yüzölçümünün %42’si I.Derece, %24’ü II.Derece, %18’i III.Derece, %12’si IV.Derece ve %4’ü V.Derece deprem bölgesinde bulunmaktadır. Nüfusumuzun %45’i I.Derece, %26’sı II.Derece, %15’i III.Derece, %13’ü IV.Derece ve %2’si V.Derece deprem bölgesinde yaşamaktadır (Özmen, vd., 1997)
Deprem Bölgelerine Göre İl, İlçe ve Bucak Sayısı Dağılımı (Özmen vd., 1997)
I. Deprem Bölgesi İl sayısı 35 (%43), İlçe sayısı 406 (%48), Bucak sayısı 335 (%49)
II. Deprem Bölgesi İl sayısı 22 (%28), İlçe sayısı 176 (%21), Bucak sayısı 152 (%22)
III. Deprem Bölgesi İl sayısı 13 (%16), İlçe sayısı 130 (%15), Bucak sayısı 98 (%14)
IV. Deprem Bölgesi İl sayısı 9 (%43), İlçe sayısı 406 (%48) Bucak sayısı 78 (%12)
V. Deprem Bölgesi İl sayısı 2 (%3), İlçe sayısı 19 (%2), Bucak sayısı 15 (%2)
Toplam İl sayısı 81, İlçe sayısı 847, Bucak sayısı 678
Deprem Bölgelerine Göre İl Merkezlerinin Dağılımı (Pampal ve Özmen vd., 2009)
I. Derece Deprem Bölgesinde Yeralan İller
Amasya, Aydın, Balıkesir, Bartın, Bilecik, Bingöl, Bitlis, Bolu, Burdur, Bursa, Çanakkale, Çankırı, Denizli, Düzce, Erzincan, Hakkari, Hatay, Isparta, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Karabük, Kastamonu, Kırıkkale, Kırşehir, Kocaeli, Malatya, Manisa, Muğla, Muş, Osmaniye, Sakarya, Siirt, Tokat, Yalova
II. Derece Deprem Bölgesinde Yeralan İller
Adana, Adıyaman, Afyon, Ağrı, Antalya, Ardahan, Batman, Çorum, Diyarbakır, Elazığ, Erzurum, Eskişehir, Iğdır, Kars, Kütahya, Samsun, Şırnak, Tekirdağ, Tunceli, Uşak, Van, Zonguldak
III. Derece Deprem Bölgesinde Yeralan İller
Artvin, Bayburt, Gaziantep, Gümüşhane, Kayseri, Kilis, Mardin, Mersin, Nevşehir, Ordu, Sivas, Şanlıurfa, Yozgat
IV. Derece Deprem Bölgesinde Yeralan İller
Ankara, Edirne, Giresun, Kırklareli, Konya, Niğde, Rize, Sinop, Trabzon
V. Derece Deprem Bölgesinde Yeralan İller
Aksaray, Karaman
Yerleşim Birimlerinin hangi dereceli deprem bölgesinde olduğu; Harita Genel Komutanlığından alınan Yerleşim birimlerinin merkez noktalarından yararlanarak belirlenmiştir. Eğer bu nokta sınıra denk geliyorsa emniyetli tarafta kalmak için üst dereceli deprem bölgesi o yerleşim biriminin deprem derecesi olarak kabul edilmiştir.
Harita, Yerleşim Birimleri ve Deprem Bölgeleri isimli bir indeksle birlikte yayımlanmıştır. Bu indekste il, ilçe, bucak ve belde olan yerleşim birimlerinin hangi dereceli deprem bölgesine düştüğü yukarıda anlatıldığı gibi belirlenmiştir. Harita ve indeks bakanlar kurulu kararı ile onaylanarak yürürlüğe girdiği için uygulamalarda burdaki değerler kullanılmalıdır.
İl merkezlerinin %43’ü I.Derece deprem bölgesinde, %28’i II.Derece deprem bölgesinde, %16’sı III.Derece deprem bölgesinde, %11’i IV.Derece deprem bölgesinde ve %3’ü V.Derece deprem bölgesinde bulunmaktadır. Tabloda il, ilçe ve bucak merkezlerinin kaçının hangi dereceli deprem bölgesinde bulunduğu ve il merkezlerinin deprem bölgelerine göre dağılımları verilmiştir.
Sonuçlar
1945 yılından beri 5 kez değiştirilmiş olan deprem bölgeleri haritaları mühendislik sismolojisindeki gelişmeler, tektonik ve sismotektonik bulguların ve deprem kayıtlarının artması ile elde edilen yeni bilgi, yöntem ve verilerin ışığı altında geçmişte olduğu gibi gelecekte de zaman içinde değişecektir.
Deprem bölgeleri haritaları, yerleşim alanı yer seçiminde, imar planlarının hazırlanması ve değiştirilmesinde, depreme dayanıklı yapıların projelendirilmesi ve hesaplamalarında gereksinim duyulan verileri sağlamak için, özellikle deprem nedeniyle oluşabilecek yer ivmelerini belirlemeye yönelik bilgiler vermesi bakımından deprem zararlarının azaltılması çalışmalarında önemli bir işlev üstlenmektedir.
Yasa, yönetmelik, yönerge ya da harita hazırlamak önemlidir ancak bunların titizlikle uygulanması durumunda bir anlam ifade ettiği unutulmamalıdır. Türkiye’de deprem zararlarının beklenenin üzerinde olmasında en önemli rolü geçerli harita ve deprem yönetmeliklerine uygun yapılaşma yapılmaması oynamaktadır. Geçmiş deprem hasarları incelendiğinde bu durum son derece açık bir şekilde görülmektedir.
Kaynaklar
• 1945 Yersarsıntısı Bölgeleri Haritası.
• 1947 Yersarsıntısı Bölgeleri Haritası.
• 1948 Yersarsıntısı Bölgeleri Haritası.
• 1963 T.C. İmar İskan Bakanlığı Türkiye Deprem Bölgeleri.
• 1972 T.C. İmar ve İskan Bakanlığı Türkiye Deprem Bölgeleri.
• 1996 T.C. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Türkiye Deprem Bölgeleri.
• İpek, M., Uz., Z., Güçlü, U., 1965, Sismolojik Donelere Göre Türkiye Deprem Bölgeleri, Deprem Yönetmeliği Toplantısına Takdim Edilen Rapor, 22 Şubat 1965, Ankara (Yayımlanmamış).
• Özmen, B., Nurlu, M., Güler, H., 1997, Coğrafi Bilgi Sistemi ile Deprem Bölgelerinin İncelenmesi, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Afet İşleri Genel Müdürlüğü, Deprem Araştırma Dairesi, 88 sayfa, Ankara.
• Pamir, H.N., 1948, Dinamik Jeoloji, Cilt II, İstanbul Üniversitesi Yayınları, 348, 404 sayfa.
• Pampal, S., Özmen, B., 2007, Türkiye’nin Deprem Gerçeği Deprem Bölgeleri Haritaları ve Deprem Yönetmeliklerinin Tarihsel Gelişimi, 1028 sayfa, Ankara.
• Pampal, S., Özmen, B., 2009, Deprem Doğal Afet midir? Depremlerle Baş Edebilmek, Eflatun yayınevi, 296 sayfa, Ankara.
• Sayarı, S., Pamir, H.M., Erkmen, K., Alpay, F., ve Onursal, F., 1945. Yurdumuzun tehlikeli yersarsıntısı bölgelerini tayin için Milli Eğitim ve Bayındırlık Bakanlığı mütehassıs üyelerinin hazırladığı rapor (Yayımlanmamış).
• Sayarı, S., Pamir, H.M., Erkmen, K., Lahn, E., ve Mimaroğlu, S., 1947. Yurdumuzun Yersarsıntısı bölgelerini gösteren ve Bakanlar Kurulunun 12.7.945 gün ve3/2854 sayılı kararile tatbik mevkiine konulmuş olan Yersarsıntısı haritasını tadil için toplanan Komisyonun verdiği rapor (Yayımlanmamış).
• Tabban, A., 1970a, Türkiye’nin Sismisitesi ve Deprem Bölgeleri Haritasının Geliştirilmesi, Türkiye Jeoloji Kurumu Bülteni, Cilt XIII, Sayı 2.
• Tabban, A., 1970b. Türkiye Deprem Bölgeleri Haritasının Geliştirilmesine Ait Rapor, İmar ve İskan Bakanlığı, Afet İşleri Genel Müdürlüğü, Deprem Araştırma Enstitüsü Başkanlığı, Ankara, Mart (Yayımlanmamış).
©Yapı Dünyası Dergisi 2009 Sayı: 164-165 de yayımlanmıştır.