Kırsal Bölgelerdeki Yapılarda Gözlenen Deprem Hasarları, Elazığ Depremi Örneği: Kerpiç Yapılar Depreme Dayanıksız mı?
Cahit KOCAMAN
İnşaat Y. Mühendisi
Özet: Dünyada meydana gelen depremlerin etkilerine bakıldığında, aynı büyüklük ve özellikteki depremler ülkelere hatta aynı ülke içindeki bölgelere göre farklı ölçüde can ve mal kayıplarına neden olmaktadır. Bu nedenle, depreme karşı alınacak en büyük önlem, doğru yapılaşma ve depreme dayanıklı yapı tasarımıdır. Bunun yolu da, uygun mimarı tasarım ile yapının bulunduğu bölgenin deprem tehlikesi ve zemin koşulları dikkate alınarak taşıyıcı sisteme yeterli dayanma gücü ve süneklik kazandırmaktan geçmektedir.
Ülkemizdeki mevcut binaların malzeme ve taşıyıcı sistemleri, bulunduğu bölgenin iklim nüfus ve ekonomik yapısına göre değişiklik göstermektedir. Kerpiç, taş ve ahşap malzemeli yığma binalar kırsal bölgelerimizdeki yapıların halen önemli bir kısmını oluşturmaktadır.
Seçilen malzemenin cinsi tek başına yapının deprem dayanımını belirlemez. Asıl, seçilen malzeme ile oluşturulan taşıyıcı elemanların bir bütün olarak depreme dayanıklı olması önemlidir. Kırsal bölgelerimizde malzeme ve taşıyıcı sistemi her ne olursa olsun tamamen bilinçsiz bir şekilde inşa edilmiş, hiçbir teknik kurala uymayan depreme dayanıksız yapı sayısı oldukça fazladır. 08.03.2010 günü, yerel saat ile 04.32’de meydana gelen Elazığ-Kovancılar merkezli depremde gözlenen yapısal hasarlar da bu durumu açıkça ortaya koymaktadır.
Cahit Kocaman
BİB-TAU Genel Müdürlüğü Ar-Ge Dairesi Başkanlığı’nda Arş. Şb. Müdürü.
2003-2010 yılları arasında Afet İşleri Genel Müdürlüğü, Deprem Araştırma Dairesinde, Deprem Mühendisliği Şube Müdürü olarak görev yaptı.
Makalenin tamamına ©Yapı Dünyası Dergisi 2011 Sayı: 2011/185 den ulaşabilirsiniz.