Dalyan Kanallarında Yenilebilir Enerji Projesi

Necat ÖZGÜR, İnşaat Y. Mühendisi, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü

Özet: 1970’lerdeki enerji krizlerinden bu yana birçok sınaileşmiş ülke, yenilenebilir enerji çözümleri geliştirmek amacıyla programlar başlatmıştır. Ancak, düşük petrol fiyatları gibi piyasa koşulları yenilenebilir enerjinin gelişmesini engellemiş; ekonomik ilişkiler, çevresel değerlerin zarar görmesinde ne yazık ki olumsuz rol oynamıştır. Günümüzde yenilenebilir enerji küresel enerji rezervinin %13,1’ini, elektrik üretiminin %17,9’unu sağlamaktadır. [Uluslararası Enerji Ajansı, IEA, 2007] “Dünya Enerjisine Bakış- 2006” adlı rapora göre 2030 yılında bile küresel enerji tüketiminde yenilenebilir enerji neredeyse değişmezken, elektrik üretiminde yenilenebilirlerin payı %25 oranındadır. EREC (Avrupa Yenilenebilir Enerji Konseyi) tarafından Ocak 2007’de hazırlanan rapora göre -doğru politikalar uygulanırsa- 2050 yılında küresel ihtiyacın yarısı yenilenebilir enerjiler tarafından sağlanabilecektir. AB’nin Ocak 2007’de hazırladığı yeni “enerji-iklim değişikliği paketi” ile AB çapında koyulan zorunlu bir hedef, 2020 toplam enerji tüketiminin %20’sinin yenilenebilir kaynaklara dayanmasıdır. Biyo-yakıtlar için ise en az %10 pay öngörülüyor.

Ülkemiz de enerji açığı ile karşı karşıyadır. Uzun dönemli planlar çerçevesinde belirlenecek enerji politikasının; ancak enerji potansiyeli bulunan doğal kaynakların kullanımına ilişkin gerekli yatırımların bir an önce yapılmasını ve bu konudaki bilimsel çalışmaların desteklenmesini içermesi ile ülkemizin enerji sorununun çözülebileceği düşünülmektedir. Amaç ve kapsamı aşağıda verilen, 2005 yılında kabul edilmiş “Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun” yenilenebilir enerjiye ilişkin mevzuatın temelidir.

Makalenin tamamına Yapı Dünyası Dergisi 2014 Sayı: 222-223 den ulaşabilirsiniz.