Cahit Arf Kimdir?
(11 Ekim 1910, Selanik – 26 Aralık 1997, İstanbul)
Türk matematikçi ve bilim insanı, eski TÜBİTAK Bilim Kolu başkanıdır. 1948’de İnönü Ödülü’nü, 1974’te TÜBİTAK Bilim Ödülü’nü kazanmıştır. 1980 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi ve Karadeniz Teknik Üniversitesi Onur Doktorası, 1981’de de ODTÜ Onur Doktorası’nı almıştır. 1990 yılında Cahit Arf’ın onuruna Sayılar Teorisi üzerine uluslararası bir sempozyum düzenlenmiştir. İleri düzeyde araştırmalar yaptığı Halkalar ve Geometri üzerine ilk konferanslar da 1984’te İstanbul’da yapılmıştır. 2009 yılından itibaren 10 Türk lirası üzerinde resmi ve “Arf Değişmezi” kesiti yanı sıra aritmetik diziler, abaküs, sayılar ve bilgisayar teknolojisinin temeli olan sayısal sistemi belirten ikili (Binary) sayı sistemini ifade eden rakamlar yer almaktadır.
Cahit Arf, ilkokulu o yıllarda Sultani adı verilen liselerin ilk kısmında okumuş, daha beşinci sınıftayken tanıştığı genç bir öğretmen onun matematikle ilgilenmesini sağlamıştır. Lisenin orta kısmına geldiğinde artık okul arkadaşlarının çözemediği matematik sorularını çözen Cahit Arf’ın bu yeteneği ailesi ve hocalarının ilgisini çekmiş ve Paris’teki St. Louis Lisesi’nde okumak üzere ailesi tarafından Fransa’ya gönderilmiştir. Üç yıllık lise tahsilini iki yılda bitirip Türkiye’ye geri dönen Cahit Arf o sıralarda Türk hükümeti tarafından yükseköğrenim görmek üzere sınavla Avrupa’ya gönderilecek aday öğrenciler arasına alınmıştır.
Yükseköğrenimini Fransa’da Ecole Normale Superieure’de 1932’de tamamlamıştır. Bir süre Galatasaray Lisesi’nde matematik öğretmenliği yaptıktan sonra İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi’nde doçent adayı olarak çalışmıştır. Doktorasını yapmak için Almanya’ya gitmiştir. 1938 yılında Göttingen Üniversitesi’nde doktorasını bitirdi.
Türkiye’ye döndüğünde İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi’nde profesör ve ordinaryüs profesörlüğe yükseldi ve 1962 yılına kadar çalıştı. Daha sonra Robert Koleji’nde matematik dersleri vermeye başladı. 1964 yılında Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ilk bilim kurulu başkanı oldu.
Daha sonra gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nde araştırma ve incelemelerde bulundu; Kaliforniya Üniversitesi’nde konuk öğretim üyesi olarak görev yaptı. Türkiye’de yaşamak istemesi üzerine kendi isteğiyle 1967 yılında Türkiye’ye döndü. Döndükten kısa bir süre sonra Kanada ve Amerika’daki üniversitelerden konuk öğretim üyesi olarak teklifler aldı. Ancak kendisi bu tekliflere cevap veremeden Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nden gelen telefon bu üniversiteye atandığını ve uçak biletinin yolda olduğunu söylüyordu ve artık Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nde göreve başladı. 1980 yılında emekli oldu. Emekli olduktan sonra TÜBİTAK’ın kurulmasında çok emeği geçti ve TÜBİTAK’a bağlı Gebze Araştırma Merkezi’nde görev aldı. 1983–1989 yılları arasında Türk Matematik Derneğinin başkanlığını yaptı.
Cahit Arf, İnönü Armağanı’nı (1943) ve TÜBİTAK Bilim Ödülü’nü kazandı (1974). Bu ödülü alırken yaptığı konuşmada ‘Bilim insanının amacı anlamaktır’ hemen ardından ‘ama büyük harflerle anlamaktır’ sözüyle kendine göre bilim insanını açıklamıştır. Onuruna yapılan cebir ve sayılar teorisi üzerine uluslararası bir sempozyum, 1990’da 3–7 Eylül tarihleri arasında Silivri’de gerçekleştirilmiştir. Halkalar ve geometri üzerine ilk konferanslar da 1984’te İstanbul’da yapılmıştır. Arf, matematikte geometri kavramı üzerine bir makale sunmuştur.
Cahit Arf, cebir konusundaki çalışmalarıyla dünyaca ün kazanmıştır. Sentetik geometri problemlerinin cetvel ve pergel yardımıyla çözülebilirliği konusunda yaptığı çalışmalar, cisimlerin kuadratik formlarının sınıflandırılmasında ortaya çıkan değişmezlere ilişkin Arf değişmezi ve Arf halkaları gibi literatürde adıyla anılan çalışmaların yanı sıra “Hasse-Arf Teoremi” adı ile anılan teoremi matematik bilimine kazandırmıştır. ”Arf Sabiti” ve ”Arf Kapanışları” gibi terimleri buldu.
Cahit Arf, matematiği bir meslek dalı olarak değil, bir yaşam tarzı olarak görmüştür. Öğrencilerinede sürekli:
“Matematiği ezberlemeyin, kendiniz yapın ve anlayın.”,
“Matematik esas olarak sabır olayıdır. Belleyerek (ezberleyerek) değil, keşfederek anlamak gerekir.” demiştir.
“Matematik de resim, müzik ve heykel gibi bir sanattır” diyerek matematiğin sanatsal yönünü vurgulamıştır.
“Matematik endüktif (tümevarımsal) bir bilimdir ve bu endüktif bilim sonsuz kümeler için geçerli. Bu sonsuzlukları endüktif bir şekilde kavrıyoruz ve kavradığımız zaman da o sonsuzluğu hissediyoruz. Sınırsızlığı… Ve bu bize mutluluk veriyor çünkü ölümü unutuyoruz… Herkes ölümsüz olduğunu hissettiği alanda çalışmak ister. Ben de matematikte kendimi ölümsüz hissettim.”
Cahit Arf, 27 Aralık 1997 yılında vefat etmiştir.