Türkiye’nin Deprem Gerçeği Paneli Kitabı
Prof. Dr. Hüsnü CAN / Bülent ÖZMEN
Ülkemiz jeolojik özellikleri, topoğrafik yapısı ve iklimi nedeniyle doğal afetleri sıkça yaşamaktadır. Doğal afetler neden oldukları can kaybı yanında önemli ekonomik kayıplar da meydana getirmektedirler. Bu konudaki istatistikler incelendiğinde, doğal afetlerin her yıl Türkiye gayri safi milli hasılasının %1’i oranında doğrudan ekonomik kayba yol açtığı görülmektedir. Ancak doğrudan ekonomik kayıpların yanında pazar kaybı, üretim kaybı, işsizlik gibi dolaylı ekonomik kayıplar da göz önünde bulundurulduğunda toplam kaybın gayri safi milli hasılanın %1’inden çok daha fazla olduğu görülmektedir.
Türkiye, yer yüzünün en aktif fay zonları içerisinde bulunan ve her zaman büyük deprem tehlikesi ve riskine maruz olan bir ülkedir. Türkiye deprem bölgeleri haritası esas alındığında ülke topraklarının %96’sının farklı oranlarda deprem tehlikesine sahip bölgeler içerisinde yer aldığı ve nüfusun %98’inin bu bölgelerde yaşadığı görülmektedir. Bu bölgelerin %66’sı 1. ve 2. derece deprem bölgeleri, başka bir deyişle aktif fay zonları içerisindedir. 1900-2009 yılları arasında, Türkiye’de önemli ölçüde can ve mal kayıplarına yol açan üç yüze yakın deprem olmuş ve bu depremler nedeniyle 100.000 kişi hayatını kaybetmiş, 180.000’e yakın kişi yaralanmış ve 600.000 konut yıkılmış veya kullanılamaz hale gelmiştir.
17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 tarihlerinde meydana gelen ve ülkemizi derinden sarsan Marmara ve Düzce depremlerinin onuncu yılının ve 27 Aralık 1939 tarihinde meydana gelen Türkiye Cumhuriyet tarihinin en büyük depremi olan “1939 Erzincan Depremi”nin yetmişinci yıldönümüne denk gelen bu günlerde, ülkemizin deprem açısından durumunu ortaya koymak, yapılması gereken çalışmaları ve çözüm önerilerini tartışmak üzere; Gazi Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi olarak böyle bir panel düzenlenmiştir. Panelde yapılmış olan konuşmalar ve sunuları bir araya getirerek birbirinden değerli konukların Türkiye’nin Deprem Gerçeği üzerine yapmış oldukları görüş ve önerileri kalıcı hale getirmek ve daha fazla insanın yararlanmasını sağlamak amacıyla bu yayın hazırlanmıştır. Emeği geçen herkese ve bütün katılımcılara teşekkür eder, saygılarımı sunarım.