Systemair, İşveren Markası Algısını Güçlendirecek Çalışmalara Hız Kazandırıyor

Systemair, Çalışanlarının Gelişimini ve İlerleyişini Destekleyecek Çalışmalara İmza Atıyor

Şirket kültüründe çalışan deneyimi öne çıkıyor
İklimlendirme devi Systemair, sadece imza attığı teknoloji ve çözümlerle sektöre değil aynı zamanda yenilikçi insan kaynakları uygulamalarıyla çalışanlarına da katma değer sağlıyor. Çalışan deneyimine odaklanan, çalışanlarının gelişimini ve ilerleyişini destekleyen şirket, bir işveren markası olarak konumlanmayı hedefliyor. Systemair, şirketi geleceğe taşıyacak yöneticilerin liderlik yetkinliklerini analiz ederek hem kişi bazlı hem de yönetim ekibi olarak ihtiyaç duydukları gelişim alanlarını belirlemek ve güçlü oldukları yönleri performansa çevirmek için İlham Veren Liderlik programını yürütüyor.

Şirketlerin en önemli kaynağını oluşturan nitelikli iş gücünün kazanılması, geliştirilmesi ve çalışanların aidiyetlerinin sağlanarak kalıcılık elde edilmesi, modern kurumların en önemli hedefleri arasında yer alıyor. Bugün sadece bir işe personel alımı yapan departman konumundan çıkan İK alanı ise şirketlerin bireysel ve bütünsel performanslarının artmasında belirleyici bir rol üstleniyor.

Systemair olarak insan kaynakları departmanını sadece bir yönetim mekanizması şeklinde görmediklerini, şirketin her katmanında karşılık bulan esnek bir yapı düzeninde konumlandırdıklarını söyleyen Systemair Türkiye Genel Müdürü Ayça Eroğlu, işveren markası algısını güçlendirecek çalışmalara hız kazandırdıklarını ifade etti. Motivasyonun ve desteğin merkezde yer aldığı “İlham Veren Liderlik” programına hayat verdiklerini belirten Eroğlu, bu proje kapsamında deneyimli danışmanlık şirketi Human Group ile birlikte yol aldıklarını da bildirdi.

İK stratejisini çalışanların emeği ve deneyimi belirliyor
Çalışan deneyimini merkeze alarak yetkin iş gücü kullanımını artırmak istediklerini belirten Ayça Eroğlu; “Benimsediğimiz yenilikçi ve kolektif İK kültürü ile kapsayıcı, çeşitliliği esas alan, açık iletişim kanalları ile etkileşim sağlayan bir mekanizma oluşturuyoruz. İşe alımda verimlilik elde etmek, alanında uzman insanları kazanmak ve şirketimizde kalıcılıklarını sağlamak​, aidiyeti artırmak, geri bildirim yapısını güçlendirmek​, şirket kültürünün benimsenmesini sağlamak, yüksek seviyede üretkenlikle faaliyetlerimize devam etmek gibi hedefler üzerinde çalışıyoruz. Çalışanlarımızın deneyimlerini iyileştirmek adına birçok projemiz mevcut. Hem beyaz hem de mavi yaka çalışanlarımızın eğitimi, gelişimi ve refahı için yeni uygulamalara ve projelere imza atıyoruz Özellikle mavi yaka çalışanlarımızın yetkinliklerini daha iyi analiz ederek onları yeteneklerine uygun pozisyonlara taşımayı, eğitimlerle becerilerini daha da geliştirmelerini sağlamayı amaçlıyoruz” şeklinde konuştu.

Çalışanlar dört farklı modül ile kendilerini keşfediyorlar
İK süreçlerini en efektif şekilde devam ettirmek ve çalışanlara sürdürülebilir değer yaratan bir yapı oluşturmak için İlham Veren Liderler çalışması kapsamında Human Group ile iş birliğine imza attıklarını söyleyen Eroğlu; “Yönetim ekibimiz bu program çerçevesinde dört farklı başlıkta dört ay süren grup eğitimini tamamladılar. Birinci ayda ‘Ben’i Fark Et’, ikinci ayda ‘Bizi Anla’, üçüncü ayda ‘İşte Fark Yarat’ ve son olarak ‘HR Artchitect’ başlıklı modüllerle hem kendilerini hem de ekiplerini daha iyi tanıyıp süreçleri yönetebilmeleri için çalışmalar gerçekleştirdik. Bu süre zarfında Human Group’un profesyonelleri tarafından yöneticilerimiz ile her ay birebir görüşmeler planlandı. Tüm bu süreç; vaka analizleri, kişilik envanterleri, stratejik sunumlar, rol oyunları ve yetkinlik bazlı mülakatlar ile desteklendi” dedi.

“İnsan kaynakları konusunda beklentileri net bir şekilde belirliyoruz”
Dinamik ve çevik çalışma modelleri ile insan kaynakları süreçlerini yeniden tasarlayıp dijitalleştirerek güçlü bir işveren markası oluşturduklarını vurgulayan Ayça Eroğlu; “Yeteneği kuruma bağlayan bir kültür yaratarak çalışan deneyimini tasarladık ve uygulamalı çalışmaları hayata geçirdik. Bunun için öncelikle geçmişte yapılan çalışmalar ve mevcut süreçleri inceledik, yanı sıra var olan sistemleri analiz ettik. Tüm yöneticilerle bir araya gelerek ortak bir çalışan deneyimi yapısı belirledik. Çalışanlarımızdan da karma bir grup belirleyerek Systemair’i geleceğe taşıyacak insan kaynakları ve çalışan deneyimi konusunda beklentileri netleştirdik. Ardından tüm çalışma sonuçlarını analiz ederek raporlaştırdık. Gerçekleştirdiğimiz tüm bu titiz çalışmaların şirketimize ve çalışanlarımıza katma değer sağlayacağına inanıyoruz” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Systemair ve Systemair Türkiye Hakkında: Gerald Engström tarafından 1974 yılında İsveç’te kurulan global iklimlendirme devi Systemair, dünya çapında başta klima santralleri olmak üzere fanlar, hava dağıtım ekipmanları, hava perdeleri ve soğutma ürünleri alanında üretim yapıyor. Systemair; Avrupa, Kuzey ve Güney Amerika, Orta Doğu, Asya ve Güney Afrika olmak üzere toplam 54 ülkede faaliyet gösteriyor, 29 fabrikasında üretim yapıyor ve toplam 6 bin 500 kişiye istihdam sağlıyor. Global iklimlendirme devi Systemair, ismini faaliyet alanı olan Havalandırma, Soğutma ve Klima kelimelerinden alan Türk firma HSK’nın yüzde 90 hissesini 2012 yılında satın aldı. Fabrikalar, alışveriş merkezleri, havalimanları, şehir hastaneleri, endüstriyel tesisler gibi dev projelerin iklimlendirmesini sağlayan Systemair Türkiye’nin ürün gamında; klima santralleri, fanlar, hava dağıtım ekipmanları, hava perdeleri ve soğutma ürünleri yer alıyor. Systemair’ın, Dilovası Makine İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde 2018 yılında yaklaşık 28 bin metrekare alan üzerinde kurduğu fabrikası, Türkiye’nin “Enerji ve Çevre Dostu Tasarımda Liderlik” anlamına gelen LEED Gold Sertifikası’na sahip ilk klima santrali fabrikası unvanına sahip. Temel misyonu “mekânların iç hava kalitesini artırıp insanlara temiz hava sağlamak” olan Systemair Türkiye, bu hizmeti sunduğu tüm cihazlarını Dilovası’ndaki fabrikasında üretiyor. Türkiye’de klima santralleri sektöründe yaklaşık son 10 yıldır pazar lideri olan Systemair, yeni fabrikasıyla yılda 4 bin 500 adet klima santrali üretebilecek kapasiteye sahip. Otomasyonlu klima santralleri alanında da Türkiye pazar lideri olan Systemair, Türkiye’de bu hizmeti fabrika çıkışı olarak sağlayabilen sayılı firmalardan biri. 25’ten fazla ülkeye ihracat gerçekleştiren Systemair Türkiye, aynı zamanda şirketin global arenada 9 teknik merkezinden biri olarak yeniliklere öncülük ediyor. Systemair, son olarak Avrupa’nın en son teknolojiye sahip Veri Merkezi Test Laboratuvarı 365 Performance Center’ı Türkiye’de açtı. Systemair’ın Dilovası’ndaki fabrikası içinde hayata geçirdiği bu merkez, Avrupa’nın en yüksek kapasiteli veri merkezi test laboratuvarı konumunda.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir