Enerji Verimliliği Etkinlikleri; Ne Kadar Enerji Verimli?
Arif KÜNAR
Yaklaşık 30 senedir; yenilenebilir enerji, nükleer enerji, enerji verimliliği, yeşil bina, çevre vb. konularda yazıp, mümkün olduğunca tüm etkinliklere, panel-konferans-kongre-çalıştay vb. toplantılara düzenleyici, kolaylaştırıcı, konuşmacı ve-veya izleyici olarak katılıyoruz.
Tuttuğumuz notlardan, yaka-boyun kartlarının sayısından, almış olduğumuz katılım belge ve plaketlerinden derleyerek yapmış olduğumuz bir tesbiti ve nacizene önerilerimizi; enerji sektörüyle ve sektörün en az bizim kadar bu konularda artık sıkıntı-bıkkınlık yaşayanlarına da, mağdur ve muzdariplerine de tercüman olacağını düşünerek paylaşmak arzusundayız.
2007’de yayınlanan “Enerji Verimliliği Kanunu” sonrası, yazıp-konuşmanın yanısıra özellikle sahaya inip, söylemlerimizin en azından biz kısmının uygulamasına başladıktan sonraki 6 yıldır da, yaklaşık; 200 civarında etkinliğe katılmışız. Yıllık ortalaması; 35 etkinlik/40 gün. Bu etkinliklerin, yaklaşık; %80’i de yaşadığımız Ankara dışında ve %85’i hafta içi, %15’i de hafta sonu yapılmış.
Ülkemizde her yıl en az 300’den fazla yerel-ulusal-uluslararası; enerji-enerji verimliliği-yenilenebilir enerji, yeşil bina-akıllı şebekeler-akıllı şehirler, mekanik tesisat, aydınlatma, yalıtım, malzeme vb. fuarı, sempozyumu, kongresi, çalıştayı, paneli, semineri vb. yapılmaktadır. Sanırım yalnızca konuşan, pek iş yapmayı sevmeyen, “çok konuşup-az iş yapan” bir toplum olduğumuz için, çok fazla etkinlik düzenliyoruz.
Bütün bu etkinlikleri:
-Sadece etkinlik yapmak için; etkinlik yapılması,
-Aynı yerde, aynı zamanlarda, aynı konulardaki etkinliklerin; hep aynı panelist-katılımcılarla yapılması,
-Kendi kişisel enerjilerimizin, vakitlerimizin; harcanması-verimsiz kullanılması,
-Etkinliklere katılmak üzere; işlerimizden-ailelerimizden uzak kalınması,
-Etkinliklere katılmak için; otobüs-uçak-binek araçlarda harcadığımız enerji ve oluşturduğumuz karbon ayak izi,
-Etkinliklerin yapıldığı kamu-özel toplantı, kongre, kültür merkezi salonlarının hem kendisinin hem de yer aldığı kamu binasının, otelin, kongre-kültür- fuar merkezlerinin; enerji verimsiz oluşu, hatta fazla aydınlatma ve ısıtma-soğutma enerjisi kullanan, iyi-doğru aydınlatılmayan (akkor lambalı, halojenli, spotlu, avizeli) salonlarda yapılması,
-Etkinliklerde kurumsal-kişisel olarak yer almak, broşür dağıtmak, stant almak, “görünmek” zorunda kalınmasından dolayı; harcanan verimsiz finansal kaynakları da değerlendirdiğimizde, çok büyük bir kısmı; tekrar, gereksiz, sadece ticari, verimsiz, fazla etkin ve yetkin olmayan, amaca ve hedefe ulaşmayan etkinlikler olarak nitelenebilir.
Birçoğu (salt ticari olanların dışında) tamamen iyi niyet, farkındalık yaratma, kamuoyunu bilinçlendirme, üyelerini bilgilendirme, sosyal sorumluluk, proje tanıtımı ve proje çıktılarının paylaşılması, kurum ve kuruluşların yasal görev, zorunluluk vb. nedenlerle yapılmasına rağmen, çoğu zaman istenildiği kadar maalesef “verimli-etkin” olamamaktadır.
İyi örnek sayılabilecek etkinlikler arasında kar amacı gütmeyen “Sürdürülebilirlik Akademisi” tarafından her yıl düzenlenen “Yeşil İş Zirvesi” etkinliklerinde; nispeten etkinliklere katılanların “karbon ayak izini” nötürlemeye, sunulan yemek ve ikramların “ekolojik” ve ”yerel” olmasına, etkinliklerin-sunumların-panellerin daha özel konu ve uygulama odaklı olmasına, panelistlerin her yıl farklı olmasına gayret edilmektedir. Uluslararası ICCI Fuarında da “karbon nötür” etkinlik olmasına dikkat edilmektedir. Diğer etkinlikleri düzenleyenlerin de; en azından bu hususlara artık dikkat etmesini umuyoruz ve talep ediyoruz.
Bunun yanısıra, çoğu bu tür etkinliklerde olmak üzere ve ayrıca her konuda kısa-yetersiz sadece teorik eğitim, kurs, etkinlik, sertifika, katılım belgesi, SMM puanı vb. düzenlemek, bunlara sırf bu nedenle katılmak, onlarca konuda “sertifikalı-katılım belgeli uzman”lar yetiştirmek amaçlı; adeta yeni bir “sertifika-katılım belgesi” verilmesi modası da oluşturulmuş durumdadır. Artık genç meslektaş mühendis arkadaşların cv’lerinde; onlarca bu tür toplantılara, sertifika ve eğitim proğramlarına katılmış oldukları belirtiliyor, ancak maalesef hiçbir zaman bunları kullanma fırsatı olamayacak işlerde çalışmak zorunda kalıyorlar ya da çalışma fırsatı bulamıyorlar. Yani bu eğitimlere büyük paralar-zamanlar harcanması ve sertifika almaları, maalesef onlara daha iyi bir iş ve doğru kariyer sağlayamıyor.
Ne Yapılmalı / Nasıl Yapılmalı?
Daha verimli-etkin-yetkin-faydalı etkinlikler nasıl yapılmalı ve nerelerde düzenlenmeli?
Cevabı kolay olmamakla birlikte, bilebildiğimiz kadarı ile bazı nacizane önerilerimizi sizlerle tartışmaya, değerli kamuoyu ile paylaşmaya ve mümkünse de uygulanmasını sağlamaya çalışacağız.
Sektörel Dernekler; Enerji Verimliliği Platformu-Meclisi oluşturup, TOBB, TMMOB, TÜSİAD, MÜSİAD, TUSKON, İMSAD, İSKAV, EYDER, EYO-DER vb. sektör temsilcileri ile ilgili-ilişkili Bakanlıklar bir araya gelmeli ve ülkenin öncelikleri, ihtiyaçları için her başlıkta-kapsamda yılda (yurtdışında yapıldığı gibi) 1 kez veya iki yılda 1 kez uluslararası çok büyük fuarlar-kongreler-çalıştaylar düzenlenmelidir. Alt sektör ve daha detaylı konuların-başlıkların da yıllık planlanması da; benzer etkinlik ve fuarların birleştirilmesi, bölgesel dağılımlarının önceliklerinin belirlenmesi ile sağlanmalıdır. Bu tür organizasyonları yapmak, yönlendirmek, düzenlemek, önceliklendirmek üzere; kamu-özel ilgili-ilişkili-yetkili kurum-kuruluşlarla birlikte; “Enerji Verimliliği Merkezi (EVEM)” kurulmalıdır.
Genel kongre, sempozyumlar, paneller yerine, daha özelleşmiş, somut ve pratik uygulamalar, “case study”, “başarı örnekleri”, “pilot uygulamalar” üzerinden, tüm ilgili tarafların yer alacağı interaktif çalıştaylar yapılmalıdır.
Bu etkinliklerin yapılacağı şehir, belediye ve otel, kongre salonlarının da “yeşil-sürdürülebilir-çevre dostu, enerji verimliliği, karbon ayakizi, karbon nötr” kıstaslarına uygun yerler olarak seçilmelidir. Etkinliklerde; yerel ve doğal-ekolojik gıda/yemek kullanımı zorunlu hale getirilmelidir. Bu kriterlere uygun yerler arasında tercih, ihale yapılmalı, şartnamelere-satın almalara konulmalıdır. Bu kriterleri sağlamaları, dolaylı olsa da teşvik edilmelidir.
Bunları sağlayamayacak olan yerlerde, en azından “enerji verimliliği”, “karbon”, “iklim değişikliği”, “yeşil bina” etkinlikleri yapılmamalıdır.
Etkinlikler uzun süreli, günlerce süren, tatil amaçlı, gezi amaçlı kurgulanmamalıdır. Bu etkinliklere katılacak personelin de; bu konularla, işlerle ilgili, bilgili, meraklı olanlardan seçilmesi ve katıldıkları etkinliğin konusunu-kapsamını kurumlarına raporlamaları, benzer bir genel sunumu, katılamayan diğer personele yapmaları gerekmektedir.
Etkinlikler en fazla 2 gün üst üste yapılmalı, daha fazla uzatılmamalıdır. Panellerde de moderatör-kolaylaştırıcı dışında; 2 konuşmacı ya da çok gerekli-zorunlu ise; en fazla 3 konuşmacı olmalıdır. Aynı konuda çalışan, yaklaşık aynı konularda uzman kişiler yerine; farklı, sektörün, konu başlığının diğer kısımlarında uzman olanlar, tamamlayıcı olacaklar tercih edilmelidir. Mümkünse o konunun kamudaki en üst düzey muhattabı, kurum temsilcisi de muhakkak katılmalıdır. Tüm tarafların olmadığı etkinlikler yapılmamalıdır.
Daha önce aynı konuda çok fazla sunumlar yapmış, ne söylediği artık bilinen-ezberlenen (örneğin benim gibi), sunumunu bile değiştirmeyen uzmanların-panelistlerin yerine, sektörün saygı duyduğu, uzmanlığına güven duyduğu farklı-yeni kişiler, yaklaşımlar öne çıkarılmalıdır. Genel bilgi-söylemler ve tekrarlar yerine; somut çözüm önerileri, başarı öyküleri olanlar sunum yapmalı, panellere çağrılmalıdır.
Mümkünse bu etkinlikler internet üzerinden yayınlanmalı, katılmak isteyenler bağlanıp, evinden-işyerinden izleyebilmeli, böylelikle “enerjimizin, zamanımızın, paralarımızın, karbon ayakizimizin harcanmasının” önüne geçilmelidir.
Etkinlikteki tüm sunumlar, internet ortamında yayınlanmalı ve gidemeyen-gitmeyen meraklısına, ilgilisine ulaşabilmelidir.
Özellikle kamunun enerji verimliliği etüt ve VAP projelerini; hibe, sponsorluk ve pilot uygulamalarla yaptırmaya çalışmaları da, sağlıklı ve sürdürülebilir bir model oluşturmadığı için doğru değildir. Bunun yerine; elde edilecek tasarruf üzerinden kendini finanse eden, kamu cari enerji bütçesine bile gerek kalmayan “enerji performans anlaşması (EPC)” yaparak “gerçek”, uygulanabilir ve sürdürülebilir bir enerji verimliliği sağlanmalıdır.
Sonsöz Yerine…
En azından kendi adıma, bundan böyle bu tür etkinliklerden mümkünse ve yalnızca; “enerji verimli mekanlarda”, “karbon ayakizi nötürlenmiş yerlerde” yapılanlarına, çözüm ve uygulama odaklı, asgari müşterekte tüm tarafların bir arada temsil edildiği, daha özelleşmiş konularda yapılanlarına katılmaya özellikle gayret edeceğim.
©Yapı Dünyası Dergisi 2018 Sayı: 262-263-264-265 de Yayımlanmıştır.