Teknolojideki Gelişme ve Yapısal Çelik

Teknolojideki Gelişme ve Yapısal Çelik

Cihat UYSAL, Mimar Yüksek Mühendis

Ülkemizde yapılar toplumun gelişmişliğinin göstergesi olarak algılanıyor. Çünkü giderek gelişen teknik, teknolojik yapım olanakları, içinde yaşadığımız kentlerdeki yeni yapılarda kendini gösteriyor. Her ne kadar bu algı gerçekte yaşamın gelişmişliğini göstermese de, en azından teknik ve teknoloji seçiminde değişime, gelişmeye özendiren bir süreç.

Kamunun ve yapı eğitimi yapılan okulların yıllarca kılavuzluk ettiği ve geliştiremediği yapım teknolojisi uygulamaları günün gerisinde kalınca, bu konunun tartışmasından uzak düşüldü. Yurtdışı taahhüt işleri yapan ya da çalışan teknik kadrolar ülkemizde bu gidişin değiştirilmesi yolunda önemli katkı sağladı. Böylece, ülkemizde yeni teknik ve teknolojilerin uygulanması kamudan bağımsız bir değişimi beraberinde getirdi. Sayısı artması eleştirilen AVM’ler yeni teknik, teknoloji ve malzeme kullanımına yakın olmamızı sağladı. Tasarımcılarımızın da bu değişime tanıklığı, internetin de sağladığı bilgi ve görsele erişim olanağı ile arttı. O nedenle, geçen yıllarda küçük sayıda olup herkesin de kolayca erişemeyeceği mimarlık ve yapı teknolojisi dergilerinin sağlayamadığı paylaşım kolaylaştı. Yapı dergileri, düzenlenen yapı fuarları bu süreci besledi. Bu yazdıklarıma siz okuyucuların ekleyeceği birçok gözlem ve deneyimi olduğunu sanıyorum.

Yukarıda özetlediğim koşullar yapı yapma anlayışımızı iyi kullanırsak olumlu, aksi halde olumsuz yönde değiştiriyor. Betonarme yapıların tasarım ve uygulamasını yeterince tartışmadan ve kurumlaştırmadan yeni yapım teknolojilerinin gündeme geldiği gözden kaçırılmamalıdır. Daha önceki yazılarımda vurguladığım gibi geleneksel hale gelmiş uygulamaları yeterince sindirmeden daha ileri teknik ve teknolojik bilgi, deneyim gerektiren uygulamaların olası riskleri çok ciddi sorunlara yol açabilir. Çünkü yeni, gelişmiş teknoloji uygulamaları daha gelişkin bir altyapı gerektirdiği için giderek artan risk demektir. O nedenle, yeni teknik ve teknolojiler yapıların daha hafif, hızlı üretilmesini, üretim öncesi tasarım, imalat planlamasının doğru yapılmasını gerektiriyor.

Yaşam bize bu koşullarda gelişmeyi “kervan yolda düzülür” anlayışı ile sürdürmeye zorluyor. Yeryüzünde de benzeri bir aceleciliği, “durmayalım düşeriz” anlayışını zorlayan bir pazar var. O nedenle, yeni oluşumlar içinde kurumlaşmayı, sorunları bu bağlamda ele almayı sağlamalıyız. Çünkü, yaşama katılan ve katılacak yeni teknik ve teknolojik tercihler sırada bekliyor. Konuların eğitim ve öğrenim ortamına taşınması hızla sağlanmalı. Yapım uygulamalarının sorunları tartışılarak, ilgili teknik şartname ve standartların var olanları gecikmeden güncellenmeli, yeni uygulanacak sistemlerin ülkemizde henüz yazılmamış şartname ve standartları doğrudan tercüme yapma yanılgısına düşmeden, yetkin ellerde hazırlanmalıdır. Bu konuda iki örnek vermek gerekirse, 2015 Ocak ayı sonunda başlayan yağışlarda çöken çatılar, ilgili standartların güncellenmesi gerektiğini gösteriyor. Diğer konu da yakın dönemde fuar ve konferans gibi etkinlikler sıkça düzenlenen, son yıllarda dünyada gelişme gösteren Yapısal Ahşap kullanımı konusunda henüz bir standart ve yeterli şartname olmamasıdır.

Çeliğin mühendislik yapılarında kullanılması 1999 depreminden sonra Yapısal Çelik kavramı ile öne çıkmış ve çelik yapı tasarımı ve uygulaması artmıştır. Bu bağlamda, diğer tapım tekniklerinde olmayan bir yaklaşımla, ülkemizde dernek kurulmuş ve bu uygulamaların ödüllendirilmesi başlatılmıştır. Şimdi sizlere 2014 yılında ödül alan bir tasarım ve uygulamanın özelliklerini özetlemeye çalışacağım.

Yapımı TAV İnşaat tarafından gerçekleştirilen İzmir, Adnan Menderes Havalimanı Terminal binasının genişletilmesi kapsamındaki projenin tasarımı Y.Mimar Yakup HAZAN tarafından gerçekleştirilmiştir. Yapının yolcu gidiş holü, projenin bütünü içinde dikkat çeken ve ülkemiz için yeni gündeme gelen bazı özelliklerin boyut ve nitelik olarak öne çıkmasıdır. Yaklaşık 75 m serbest açıklığa sahip bu yapı basık tonoz formunda olup, kafes kabuk (lattice shell) olarak imal edilmiştir. Tonozun mesnetlerdeki yatay yükü çoğunlukla yatay gergilere taşıtılmış ve gergilerin ön montajında yerleştirilen yük hücreleri (load cell) ile gergi yükünün gerçek zamanlı izlenmesi öngörülmüştür. Sözkonusu kabuğun imalatı, montajı, yük hücrelerinin montajı, ölçme ile ilgili donanım ve yazılımı Polarkon Ltd. tarafından gerçekleştirilmiştir. Gergi yükünün izlenmesi, dünyada önemli mühendislik yapılarında uygulanmakta olan Yapı Sağlığı İzleme (structural health monitoring) adı altında yaygınlaşan sistem anlayışının bir uygulamasıdır.

Yapı Sağlığı İzleme Sisteminin uygulanmasına İzmit Körfez Geçiş Köprüsü inşaatında başlamış, ihalesi yapılan ve yaklaşık 365 m yükseklikte olan Çamlıca Anten Kulesinde uygulaması ihale şartnamesinde yer almıştır. Deprem tedirginliği ile yaşadığımız düşünülürse, sözkonusu uygulamaların önemi artar. Darısı diğer önemli mühendislik yapılarının başına.

©Yapı Dünyası Dergisi 2015 Sayı: 228-229 da yayımlanmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir