Kentlerin Altyapı Sorunları yol ve sel

Kentlerin Altyapı Sorunları yol ve sel

Cihat UYSAL, Mimar Yüksek Mühendis


Adına günlük dilde kötü kentleşme dediğimiz yerleşim sorunları yaşamı zorlaştıran sonuçlarıyla önümüzde. Ne var ki, başımıza gelenler hızla unutuluyor. Öyle ki, kurumsal çözüm bulunmamasından kimse şikayet etmiyor. Toplumun ölümlere, yaşamı çileli hale getiren afete duyarsızlığı alışkanlığa dönüşmüş durumda. O nedenle, olan biten ile ilişkili gördüklerimi yazmaya çabalıyorum. Sıklıkla yinelediğimiz ancak, pek ne işe yaradığını anlayamadığımız ya da benimseyemediğimiz  “uygarlık yazı ile başlar “ deyişi var ya, olur da bir gün yazının işe yaradığı günlere kavuşuruz diye yazıyorum.

Geçtiğimiz Nisan, Mayıs aylarında yağan ve halk arasında kırkikindi yağmurları diye anılan yağmurların yıllar geçtikçe şiddetini arttırdığını gözlüyoruz. Konu ile ilgili yayın yapan magazin ve bilimsel dergilerde son yıllarda yinelenen küresel ısınma, kuraklık geliyor uyarısı bu olacakları vurguluyordu. O nedenle, ani baskın, yağış olacağı dile getiriliyordu. Buna karşılık yerleşim yerlerini kurarken Bülbül Deresi, Kavaklıdere, Bentderesi, İncesu Deresi, Bademlik Deresi, Dikmen Deresi… gibi dereler üzerine rasgele yapılan konutlar bu sorunun boyutlarını büyütüyor.

Geçtiğimiz yıllarda yakın çevremde yapılan bir uygulama dikkatimi çekti. Yol kaplaması yer yer oyuklarla dolu idi. Taşıt ulaşımını zorlamaya başlayınca bir gün yerel yönetimin asfalt kaplama ekipleri yolu kapladılar. Sözünü ettiğim yol Birlik mahallesinin Elmadağ tarafındaki 450.Cadde. Caddeyi bir güzel asfalt ile kapladılar. Hepimiz sevindik. Ne var ki, ilk yağmurda yollar göle dönüştü. Ben merakla yoldaki yağmur suyunun gideri olan ızgaraları aradım. Izgara yerleri kırmızı boya ile işaretlenmişti. Göllenmeyi sineye çekip birkaç sene ızgara yerlerinin açılmasını bekledim. Bulunduğumuz semt çevreye göre yüksek konumda olduğu için yoldaki göllenen su bir yolunu bulup gidiyor ya da rüzgar ve güneşle kuruyordu. Geçtiğimiz günlerde Mamak’ta meydana gelen seli hatırlayarak bizim 450. Cadde su gideri ızgaralara baktım, yoktu. Durumun fotoğrafını çektim ve yazıda yukarıya, Mamak sel felaketinin fotoğrafının yanına koydum. Ortada görünen rögar kapağı sizi yanıltmasın, yol kenarında yaklaşık 1 km boyunca yürüdüm ve sözünü ettiğim kırmızı boyalı işaretlerin silindiğini ve yağmur gideri olan ızgara olmadığını gördüm. Kentleşmede yeni geliştirilen (?!) bir teknik ve teknoloji ile karşı karşıya olduğumuz anlaşılıyor. Benzeri uygulamalar yaygınlaşmışsa Mamak’taki seli açıklayan nedenlerden birinin bu yeni (?!) uygulama olduğu apaçık ortada.

Yazılanları okuyup değerlendiren bir topluma kavuşma umudu ile..

Yapı Dünyası Dergisi 2018 Sayı: 266-267-268-269 da yayımlanmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir