Assos Antik Kenti

Assos Antik Kenti

Assos (Behramkale) Çanakkale’nin 87 km güneyindeki Ayvacık ilçesine bağlı küçük bir köy. En önemli özelliği yerleşimin antik çağlardan beri devam ediyor olması. Günümüzde Babakale’den Küçükkuyu’ya kadar uzanan bölge Assos adıyla anılıyor.

Behramkale Köyü, Assos Antik Kenti’nin 4 km uzunluğundaki surları içinde bulunuyor. Köyün en tepesinde, 238 metre yükseklikte bulunan Athena Tapınağı, M.Ö. 6. YY’da dor tarzında inşa edilmiş özel bir tapınak. Bölgede arkeolojik kazı çalışmalarına 1981’de başlanmış ve hala devam ediyor. Antik surların içinde tapınak dışında nekrapol, amfi tiyatro, agora gibi alanlar ortaya çıkarılmış bulunuyor. 80’li yıllarda sit alanı ilan edilen köyde yapılaşma durunca surların dışına yeni bir mahalle kurulmuş.

Antik kent sönmüş bir volkanik tepe üzerine, andezit kayalıkları arasına, denizden 236 metre yüksekliğe kurulmuş. Assos’un etrafında bol bulunan andezit taşı kentin inşasında kullanılmış. Assos taşı zor işlenen ama çok dayanıklı bir taş. Eskiler onun için insan yiyen taş diyorlarmış. Bu taştan yapılan lahitler zamanında Assos’dan ihraç edilen bir ürünmüş.

Assos’da arkeolojik ilk kazı 1881-1883 yıllarında Amerikalı bir arkeoloji grubu tarafından yapılmış. 1981 yılında tekrar başlayan kazılarda ilk olarak nekrapol yani mezarlık ortaya çıkarılmış.

Akropolün kuzey köşesinde Osmanlı Sultanı I. Murat’ın 14. Yüzyılda yaptırdığı tek kubbeli cami bulunuyor. Behramkale Köyü sınırlarındaki Osmanlı döneminden kalma köprü tümüyle ayakta olup halen kullanılıyor.

Surlar
Kentin çevresi günümüzde de görülebilen 3200 metre uzunluğunda 20 metre yüksekliğinde surlarla çevrilidir. Surlar M.Ö. 4. YY’da inşa edilmiştir. Kente giriş ve çıkışı sağlayan iki ana kapı bulunmaktadır. Doğu ve batı kapılarının önündeki alan nekrapol (mezarlık) olarak kullanılmıştır. Nekrapolde basit mezarların yanı sıra görkemli anıtsal mezarlar da bulunmuştur.

Nekrapol
Nekrapolün 9. Yüzyıl boyunca mezarlık olarak kullanıldığı tespit edilmiş. En eski gömülerde yakılan cesetlerin küllerinin küplere konulup ağızlarının kapanması şeklinde gömüldüğü görülmüş. Sonra daha büyük küplere ana karnındaki pozisyonda yerleştirilmiş ölüler. Küplerin içine ölü için hediyeler de konuluyormuş. Daha sonra lahit şeklinde mezarlar kullanılmış. Lahitler yüzeye yakın oldukları için kolayca ortaya çıkarılmış ve define avcıları tarafından soyulmuş çoğu. Lahitlerin içinde ele geçirilen, ölü için konulan hediyelerden en ilginci pişmiş topraktan yapılmış bir kadınlar orkestrası heykelciği.

Athena Tapınağı
Antik kentin en yüksek noktasında Athena Tapınağı bulunuyor. Arkaik Çağ’da Anadolu’da yapılan ilk ve tek dor düzenindeki tapınak, hala büyüleyici havasını koruyor. Zeus’un kızı ve 12 Olimpos Tanrısından biri olan Athena kentin koruyucu tanrıçasıymış. Sağlam sütunlardan çıkarılan örnek kalıplarla dökülen yeni sütunlar ayakta. Karşınızda Midilli adası, görkemli Ege denizi, yüzünüzü okşayan rüzgar, özellikle gün batımında sizi antik çağlara götürecek kadar etkileyici. Tapınağın kutsal odasında bulunan tanrıça heykeli 1800’lü yıllarda Amerikalılar tarafından götürülmüş.

Sütunların üzerlerindeki frizlerin (kabartmaların) bir kısmı Boston Müzesi, Louvre Müzesi ve İstanbul Arkeoloji müzesinde saklanıyor. Kabartmalarda Herakles ile ilgili bir hikaye anlatılıyor.

Amfi Tiyatro
Antik kentin güney yamacında Midilli Adası’na karşı kurulmuş tiyatronun bir deprem sonucunda yıkıldığı tespit edilmiş. Doğal bir kaya oyuğuna yapılmış, tahmini 2500 kişilik olan tiyatro sonraki yıllarda taş ocağı olarak kullanılmış. Yapım tekniği ve plan özellikleri açısından bir Roma çağı tiyatrosudur.

Tiyatronun yıkılan duvarları restorasyon sonucunda yeniden örüldü. Aslına uygun oturma sıraları yeniden dökülerek yapıldı. Şu anda tiyatro 1500 kişiyi ağırlama kapasitesinde ve çeşitli festival ve konserlere ev sahipliği yapabilmekte. İskeleye inen yol üstünde, solda, giriş kapısını farkedeceksiniz tiyatronun.

Agora
Agora insanların bir araya geldiği kentin en hareketli yeri. Assos agorası farklı zamanlarda inşa edilmiş karşılıklı iki stoa ile çevrelenmişti. Stoalar üzeri kapalı, insanları güneşten ve yağmurdan koruyan yürüyüş ve oturma alanlarıydı. Ayrıca Agora etrafında spor eğitimi için inşa edilmiş gymnasion, bouleuterion (meclis binası), Bizans Kilisesi kalıntıları bulunmaktadır.

Kazı Sponsoru
Efes Pilsen 1995 yılından beri Assos Antik Kenti’nin kazı sponsorluğunu üstlenmiş durumda. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Doç. Dr. Nurettin Arslan’ın başkanlığında, kırk kişilik kazı ekibi tarafından gerçekleştirilen kazı çalışmalarında ortaya çıkartılan ve günlük hayatın tanıklığını koruyan tüm eserler Çanakkale Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor.

Ören Yeri Girişi
Antik Kenti gezmek için iki giriş kapısı bulunuyor. Biri köyün içinden geçerek ulaşacağınız, sizi en tepedeki Athena Tapınağı’na götüren kapı. Diğeri limana inerken solda farkedeceğiniz eski batı kapısı. Buradan girerek mezarlık, gymnasion, agora kalıntılarını görebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir